Makale
İran’ın işgal haritası bölgesel savaş başlattı
Aylarca dikkat çekmeye çalıştık. Ä°ran’ın örtülü yayılma haritasına, bölgesel savaÅŸ senaryolarına, mezhep kimliÄŸi üzerinden bütün bölgeyi iki ana cepheye ayırma senaryolarına, otuz yıldır devam eden Arap-Fars savaÅŸlarının seyrine, Suriye ve Irak’ta yaÅŸananların aynısının Yemen’de de baÅŸlayacağına, eski Osmanlı haritasındaki yeni güç yapılanmasına, bütün bölgeyi rehin alacak kaos senaryosuna, bu senaryonun nihai cephesinin Türkiye ile Ä°ran arasında ÅŸekilleneceÄŸine…
Kimsenin dikkatini çekemedik. Türkiye’nin bile...
Ä°çerideki seçim atmosferini anlıyoruz ama polemikler, kiÅŸisel tartışmalar Türkiye’nin gözlerini kör etti. Belki de amaçlanan buydu. Gezi isyanı ve 17 Aralık darbe giriÅŸimi sadece iktidar, hükümeti devirme meselesi deÄŸil, Türkiye’nin bölge genelinde kımıldayamaz hale gelmesine yönelikti. Amaç da buydu, sonuç da böyle oldu. 17 Aralık darbecilerinin istihbarat bilgileri ile Türkiye’yi bütün bölgede felç ettiler. Çünkü ülkemizin bütün mahremiyeti paralel çete tarafından onlara servis edilmiÅŸti.
Yeni emperyal güç Ä°ran
Ve beklenen oldu. Arap koalisyonu Yemen’e askeri müdahaleye baÅŸladı. Arap-Fars savaşının Yemen cephesi açılmış oldu. Ä°ran’ın bütün askeri birimleri ile Suriye’de bir savaÅŸ yürüttüÄŸünü, Suriye birliklerinin Ä°ranlı generaller tarafından yönetildiÄŸini biliyoruz.
BaÄŸdat’ın Tahran tarafından yönetildiÄŸini, son günlerde baÅŸlatılan IŞİD karşıtı operasyonları Ä°ranlı komutanların yönettiÄŸini, Irak’ın Tahran’a hediye edildiÄŸini biliyoruz. Lübnan’ın Hizbullah üzerinden tam bir Ä°ran garnizonu haline geldiÄŸini biliyoruz.
Bölgenin yeni emperyal gücü Ä°ran’ın son cepheyi Husiler üzerinden Yemen’de açtığını, CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan’ın Somali ziyareti sırasında Yemen’de iktidarı devirip yönetimi ele aldığını biliyoruz. Üstelik ErdoÄŸan, Yemen’in hemen karşısındaki bir ülkeye, Somali’ye giderken.. O gün, Yemen’deki iktidar deÄŸiÅŸiminin Türkiye ile çok ilgisi olduÄŸuna dikkat çekip uyarılar yapmıştım.
Hatırlayın; Arap-Fars sınırı Ä°ran-Irak sınırıydı. ABD iÅŸgali sonrası bu sınır Suriye-Irak sınırına geriledi. Suriye savaşı bu yüzden bir Ä°ran savaşıdır. EÄŸer Suriye, savaÅŸ sonrası Ä°ran’ın denetimi altına girerse Arap-Fars sınırı Ürdün-Suriye sınırı olacaktır. Yemen’deki Ä°ran iÅŸgali baÅŸarılı olursa Arap dünyası güneyden de çevrilmiÅŸ olacaktır. Bu haritayı bir de mezhep üzerinden çizin. Aynı sonucu göreceksiniz.
Çok daha tehlikeli hesaplar var
Ä°ran bir an önce ahlaki bir pozisyona çekilmeli. Aşırı yayılmacı, komÅŸularını tehdit edici, pervasız, açgözlü saldırganlığına derhal son vermeli. Yabancı iÅŸgallerle mücadele eden bütün coÄŸrafya bugün en az iÅŸgaller kadar tehlikeli bir Ä°ran saldırganlığı tehdidi altındadır. Yıllardır antiemperyalist görünümüyle bölge toplumlarının saygısını kazanan Tahran yönetiminin bugün bu deÄŸer yargısını çirkin bir ÅŸekilde istismar ederek, bölgeyi kendine düÅŸman ettiÄŸini görüyoruz.
Son yıllarda aşırı silahlanmanın getirdiÄŸi bir şımarıklıkla Arap dünyasını tehdit etmekte, dahası Türkiye’yi güneyden çevreleme, Türkiye’nin Müslüman-Arap dünyası ile arasında bir tampon kuÅŸak oluÅŸturma projesi yürütmektedir.
Açık söyleyeyim, bütün bölgeyi ikiye ayırıp sonu gelmez bölgesel savaÅŸlara neden olabilecek mezhep savaÅŸları projesi Ä°ran eliyle uygulanmaktadır. Bu müdahalelerin bir sonraki aÅŸaması çok daha tehlikelidir ve asıl bölgesel savaÅŸ o zaman çıkacak ve Türkiye de bu savaşın içinde yer almak zorunda kalacaktır.
Tahran Körfez’i ve S. Arabistan’ı vuracak
Suriye ve Yemen’de baÅŸarılı olması durumunda Ä°ran bir yıl geçmeden Körfez ülkelerini karıştıracak. Ä°sterseniz not edin, Basra Körfezi’ndeki ülkeler Ä°ran’ın doÄŸrudan tehdidi hatta saldırısı altında kalacaklar. Dahası var, bunlar olurken Ä°ran’ın nihai hedefinin Suudi Arabistan olduÄŸunu da not edin. Yine bir yıl geçmeden S. Arabistan’ın Åžii nüfusunun yaÅŸadığı doÄŸu bölgeleri hareketlenecek ve belki de Ä°ran bu ülkede doÄŸrudan iç savaÅŸ çıkartacak.
Dolayısıyla bugün Yemen üzerinde bir Arap-Ä°ran ya da Åžii-Sünni savaşı baÅŸlamışsa da asıl Basra Körfezi ve S. Arabistan Ä°ran tehdidi altındadır. Bugün S. Arabistan ve Arap koalisyonunun Yemen’de baÅŸlattığı müdahale bir öz savunmadır. Hiçbir ülke kendisine yönelen böyle bir tehdide karşı kayıtsız kalamaz. Bu mesele Ä°ran’ı destekleyenler ve S. Arabistan’ı destekleyenler gibi kör bir tarafgirliÄŸin çok ötesinde bir gerçekliktir. Bütün coÄŸrafya acilen uyanmalı ve bu bölgesel yırtılma, on yıllarca sürecek bölgesel savaÅŸ planlarına karşı harekete geçmelidir.
EÄŸer Ä°ran’ın öncülük ettiÄŸi bu iÅŸgal haritası baÅŸarılı olursa bütün bölge Birinci Dünya Savaşı’ndan çok daha büyük yıkımlar yaÅŸayacaktır.
S. Arabistan’ın büyük hatası
S. Arabistan Mısır konusunda çok büyük bir hata yaptı. Böyle bir stratejik ufuksuzluk affedilir deÄŸildir. Mısır’da Müslüman KardeÅŸlerin devrilmesini finanse etti ve Arap dünyasının bugün yüzleÅŸtiÄŸi tehdide karşı en yaygın toplumsal direncini kırdı. Bunu yaparak kendini Ä°ran karşısında tam bir av durumuna düÅŸürdü. Oysa bölge ülkeleri Müslüman KardeÅŸler'le barışabilir, Sudan’dan Suriye’ye kadar bu güçten yararlanabilirdi. Bu yönüyle Mısır darbesinin kazananı da Ä°ran olmuÅŸtur.
Geç deÄŸil, S. Arabistan bu hatadan dönebilir, elini güçlendirebilir, Mısır’da bir çözüm üretebilir, buna Türkiye de destek olabilir. Ama yaparlar mı, emin deÄŸilim. Yapmazlarsa, Ä°ran yayılmasını durdurmaları pek de mümkün görünmüyor. Batılı güçlere bu anlamda güvenmeleri, onların garantisine sığınmaları yapacakları tarihi bir hata olabilir.
Suriye’ye müdahale ve Arap-Kürt savaşı
Yapılacak ikinci büyük hamle Suriye meselesini sonuçlandırmaktır. Muhalifleri desteklemek, büyük bir güçle hareket etmelerini saÄŸlamak ve Ä°ran’ı bu ülkede durdurmaktır. Bunu yapmazlarsa Yemen üzerinden Kızıldeniz’e ulaÅŸan Ä°ran’ın önünde Akdeniz’e kadar baÅŸka hiçbir güç kalmayacaktır.
Bölge ülkelerinin en büyük düÅŸmanı, jeopolitik ufuksuzluktur.
Bu aÅŸamada IŞİD’e karşı koalisyon Ä°ran’ın yayılması için bölgeyi temizlemekten, Tahran’ın önünü açmaktan baÅŸka hiçbir iÅŸe yaramayacaktır. Suudi yönetiminin Müslüman KardeÅŸler'i devre dışı bırakmasının günahıdır IŞİD. Bölgede yerli ve meÅŸru muhalefeti desteklemek varken baÅŸka güçlerin onların bıraktığı boÅŸluÄŸu IŞİD’le doldurduÄŸunu görmeyecek kadar basiretsizlik söz konusudur.
Bir hatırlatma daha yapayım: IŞİD’in normalde Kürtlerle savaÅŸma gibi bir pozisyonu yoktu. DoÄŸrudan Ä°ran ve Ä°ran nüfuzu altındaki güçlere karşı konumlanmıştı. Birileri bir anda IŞİD’in yönünü Kürtlere çevirdi ve örgüt üzerinden bir Arap-Kürt savaşı tezgahladı. BaÅŸarılı olan bu stratejik zekanın arkasında da Ä°ran olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Ayrıca, Kobani olayları sırasında terörü Türkiye içlerine kadar servis edenin de Ä°ran istihbaratı olduÄŸunu düÅŸünüyorum.
Tek panzehir Türkiye
Bu yazıyı Ä°ran karşıtlığı veya S. Arabistan’a destek için yazmadım. Türkiye’de kör bir tarafgirlik var ve bu herkesin basiretini baÄŸlıyor. Mezhep kimliÄŸi üzerinden yürütülen savaşın Türkiye’deki pazarlaması da bu tarafgirlik üzerinden yapılıyor. Herkesin gözünü açması, bir adım sonrasını, bir yıl sonrasını öngörebiliyor olması lazım.
Türkiye bu konuda saÄŸlam bir pozisyon aldı. DışiÅŸleri’nin “müdahaleyi destekliyoruz” açıklaması bunu net olarak ortaya koydu. CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan’ın “Ä°ran ve terörist gruplar çekilsin” ifadesi de aslında tehlikenin tam olarak algılandığının iÅŸareti. Ä°ran’ın S. Arabistan ve Körfez ülkelerine yönelik tehdidinin bir benzeri bir süre sonra Türkiye’ye de yönelecektir. Zaten bugün Suriye üzerinden Türkiye’yi hedef almıştır.
1991 Körfez Savaşı’ndan bu yana ilk kez bir savaÅŸ bu kadar bölgeselleÅŸti. On ülke doÄŸrudan Yemen’e müdahale etti. Bunun kara saldırısı da olacaktır. Ä°ran’ın buna misillemesi nasıl olacak, bekleyelim. Ama Yemen’deki müdahalenin bir benzeri Suriye’de de kendini hissettirebilir.
Konuyla ilgili haftalardır çok ÅŸey yazdım. Burada linklerini veriyorum. Amacım savaÅŸ bütün bölgeyi sarmadan gereken uyarıları yapmak. Çünkü çok ciddi bir tehdit bölgeyi rehin almak üzere.Bunun da tek panzehiri Türkiye’dir. BaÅŸka bir umut kalmamıştır.
Henüz yorum yapılmamış.